Jolly,
yaz fırsatlarını duyurdu. Yıllardır “Tatil herkesin hakkı” vizyonuyla hareket
eden ve bu kapsamda misafirlerine özel paketler hazırlayan Jolly, biten erken
rezervasyon kampanyasının ardından ‘Yaz fırsatları’ kampanyasını başlattı. Bu
kapsamda yurtiçi ve yurtdışına özel paketler hazırlayan Jolly, her bütçeye
uygun tatil sunuyor. ‘Yaz fırsatları’ kampanyasının detaylarını anlatmak için
basınla bir araya gelen Jolly Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar ve CEO &
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar sektöre dair de değerlendirmelerde
bulundu.
Türkiye’nin özellikle son iki yıldır enflasyonla mücadele ettiğini aktaran Mert Vardar, “Tabii ki enflasyon otellerin de maliyetlerini artırıyor. Bu durum karşısında misafirlerimizin memnuniyetini artırmak için sektör paydaşlarımızı ve misafirlerimizi finansal olarak destekliyoruz. Şöyle ki misafirimize, ‘Tatilinin yüzde 25’ini öde, geri kalan yüzde 75’lik kısmı tatiline bir hafta kala kapat. Biz rezervasyonu yapalım’ diyoruz. Yani misafirimizin yaklaşık 6-7 ay aylık yüzde 75’lik kısmının finasal maliyetini biz karşılıyoruz” ifadelerini kullandı. Otel ödemelerinin daha önceden yapılmış olmasına rağmen bunun bir maliyet oluşturduğunu anlatan Vardar, “Paranın bu kadar değerli olduğu bir ortamda biz tur operatörleri ticaretin de ötesinde bir sosyal sorumluluk görevini yerine getiriyoruz. Çünkü her zaman söylediğimiz gibi tatil bir lüks değil ihtiyaç” şeklinde konuştu. Tatilin önemine dikkat çeken Vardar, şöyle devam etti: “İnsanların sosyal hayatında, iş hayatında, ev hayatında tatilin müthiş olumlu etkileri olduğunu ve bunun pozitif etkilerinin ülke ekonomisine katkısı olduğunu düşünürsek bu konuda özellikle enflasyon maliyetlerinin otellere yansımasına karşın bir takım katkılar verilmesi gerektiğini düşünüyor ve otel fiyatlarının belirli oranda daha makul seviyelere gelmesini istiyoruz. Diğer operatörlerin de taksit şartlarında bir takım imkânlar sağladığını görüyoruz. Yerli misafirlere ayrılan kontenjan halen yüzde 15’i geçmiyor. Bunu yüzde 30-35’lere getirirsek o zaman daha doğru fiyatlar sunabiliriz hem sezonu uzatabiliriz hem ülkenin ekonomisine çok daha fazla katkı sağlayabiliriz.”
KİŞİ SAYISI % 30, CİRO % 100’ÜN ÜZERİNDE ARTTI
Son
iki yılda Türk turizminin hem yabancı ziyaretçi bakımından hem de yurtiçi
pazarda çok güçlü bir ivme kazandığını anlatan Mert Vardar, “Türkiye turizmi
çok hızlı bir şekilde büyüyor. Jolly olarak bu kapsamda hem yaptığımız
yenilikler hem de ekip arkadaşlarımızla aldığımız hızlı aksiyonlarla yurtiçi
pazarının büyümesine çok ciddi katkı sağlıyoruz” dedi. Misafir memnuniyetine
büyük önem verdiklerine dikkat çeken Vardar, “Geçmiş senelerde yapmış olduğumuz
çalışmalar ve anketlerde çıkan sonuçlara göre yeni otel ve otel gruplarını
bünyemize ekledik. Bu oteller yüksek kalitedeki servislerinin yanı sıra Türk
misafirin de talep ve beklentilerine karşılık verebilecek oteller. Yaptığımız çalışmalarımız
karşılığında misafirlerimizden çok güzel dönüşler aldık. Erken rezervasyon
kampanyamızda da bunun karşılığını gördük. Öyle ki bu sene kişi sayısında bir
önceki yılın yüzde 30 üstüne çıkarken ciroda da yüzde 100’ün üzerinde bir artış
yakaladık. Cirodaki bu yüksek artışı; maliyetlerin yükselmesine bağlı olarak değil
misafirlerin beklentisini karşılayacak daha yüksek gelir gruplarına hitap eden
otelleri bünyemize katmış olmamızla sağladık” ifadelerini kullandı.
GÜÇLÜ
BİR TALEP VAR
Erken
rezervasyon kampanyasının çok başarılı olduğuna vurgu yapan Mert Vardar, hem misafir memnuniyetine
verdikleri önem hem de iç pazardaki güçlü talebin etkisiyle yaz için özel bir kampanya
hazırladıklarını kaydetti. “Yaz Fırsatları adını verdiğimiz bu kampanya ile erken
rezervasyonu değerlendiremeyenler ya da ikinci bir tatil yapmak isteyenler için
çok özel fırsatlar sunuyoruz. Çünkü tatil herkesin hakkı” şeklinde konuştu. Bu
yıl sezonun Nisan ayında başladığını ve güçlü bir talep oluştuğunu anlatan Mert
Vardar şu bilgileri verdi: “Nisan ve Mayıs’ta inanılmaz yoğun talep aldık. Bu
dönemi yaz sezonu gibi geçirdik. Haziran, Temmuz, Ağustos zaten yoğun sezon. İklim
kayıyor. Son bir iki senedir Kasım ayına kadar özellikle güneyde yoğun bir
şekilde misafirlerimizi ağırlıyoruz. İklim şartları da gayet güzel fırsat
sunuyor. Bu şunu gösteriyor; evet okullar açılıyor ama tatil ihtiyacı olan
misafirlerimiz Eylül ve Ekim ayını çok büyük bir fırsat olarak
değerlendirebiliyor. Hem fiyatlar çok daha makul seviyeye iniyor hem de kampanyamız
ile finansal avantaj sağlayarak yüzde 25 peşinat ödeyip, kalanını o tarihte
ödeyebiliyor. Bu nedenle Eylül ve Ekim
ayına bir önceki seneye göre çok daha büyük bir ilgi var. ‘Yaz Fırsatları’ gibi
kampanyalarımızın da etkisiyle Eylül ve Ekim ayı için geçen yıla göre talepte
yüzde 70 gibi ciddi bir artış var.”
İÇ
PAZAR EN GÜÇLÜ PAZAR OLDU
Bu
sene Almanya ve İngiltere pazarından Türkiye’ye yönelik çok güçlü bir talep
oluştuğunu anlatan Mete Vardar, “Rusya geçen yıla göre yüzde 5 ila 10 arasında
artacak gibi görünüyor. Ancak Polonya, Romanya, Bulgaristan gibi yan pazarlarda
da çok ciddi bir Türkiye ilgisi olduğunu görüyoruz” dedi. Son yıllarda
özellikle iç pazarın Türk turizminde en önemli pazar haline geldiğine dikkati
çeken Vardar, şunları anlattı: “İç pazar, otellerin en hızlı şekilde reaksiyon
alabileceği ve beklentisini karşılayabileceği pazar haline geldi. Bu sürece
Jolly’nin çok güçlü bir katkısı var. İç pazarın önemini her zaman en iyi bilen
şirketlerden biri olduğumuz için otellerden yüksek kontenjan alıp misafirimize
en iyi fiyatı verme imkanımız oluyor.”
GECELEME
SAYISI 3.2’DEN 5.3’E ÇIKTI
Bu
yıl hem Ramazan hem de Kurban Bayramı’nda tatilin 9 güne çıkarılmasının sektöre
çok güçlü katkı sunduğunu anlatan Mete Vardar, “Eskiden bu tür kararlar bir
hafta kala alınıyordu ancak bu yıl çok daha erken açıklandı. Bu konuda
Cumhurbaşkanımıza ve hükümetimize teşekkür ediyoruz. Erken açıklanan bu
tatiller hareketliliği sağladı, kişi sayısını yüzde 10-15 artırdı. Ancak en
önemli katkıyı geceleme sayısında sağladı. Tatil kararının açıklanmasıyla
birlikte 3.2 gibi ortalama geceleme sayısı bayramda 5.3’lere çıktı. Daha
önceden rezervasyon yaptırmış olan misafirlerimiz gün sayısını uzattı. Hem
geceleme sayısı arttı hem de oteller doldu” ifadelerini kullandı.
Sadece
İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük şehirlerden değil Gaziantep, Adana,
Eskişehir gibi 26 tane şehirden başlayan kültür turları bulunduğuna dikkat
çeken Mete Vardar, “bayram dönemleri
haricinde tüm yıl boyunca devam ettirdiğimiz bu turlarımıza Almanya’dan katılan
Türk misafirlerimizin de yoğun ilgisi bulunuyor. Anadolu turlarına tüm dünyadan
gittikçe artan bir talep olacağı düşüncesindeyiz. Biz bu bölgeye olan
heyecanımızı hep yüksek tutuyoruz ve sektöre önemli katkılarımız oluyor”
dedi.
YURTDIŞINA
TALEP HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
Otellerde
enflasyon nedeniyle artan fiyatların misafirleri yurtdışına yönelttiğini
anlatan Mete Vardar, “Her ne kadar Türkiye’deki otellerimizin doluluğunu
artırmaya çalışsak da yurtdışına olan talep her geçen gün artıyor. Sonuçta biz
de dünyadaki birçok ülkeye operasyon yapan bir şirketiz. Bu açıdan bakıldığı
zaman özellikle deniz tatili isteyen misafirlerimizin tercihleri içerisinde
Mısır Sharm El Sheikh çok yoğun talep alıyor. Dubai ve Uzakdoğu’da uçak dahil
paketlerde Türkiye’ye nispeten daha uygun fiyatlar olabiliyor. Güney Amerika,
Meksika, Cancun, Küba gibi ülkelerde deniz tatili ile ilgili daha makul
rakamlarla fırsatlar oluşturulabiliyor. Gemi programlarına da ilgi gün geçtikçe
artıyor. Dünyadaki tüm önemli gemi firmaları ile özel anlaşmalarımız bulunuyor ”
şeklinde konuştu. Vizesiz ülkelerde de Balkanlar’ın yoğun talep aldığını
anlatan Mete Vardar, Schengen vizesinde yaşanan sorunlarla ilgili şu
değerlendirmelerde bulundu: “Schengen vizesi geçerli ülkelere yapılan
rezervasyonun üçte biri ya randevu alınamaması ya da vize sürecinin tatil
tarihinden daha sonraya verilmesi nedeniyle iptal oluyor. Biz de belirli
ürünlerde kısıtlamaya gitmek durumunda kalıyoruz. Ancak bu sorun sadece bizi
değil, milli havayolumuz Türk Hava Yolları’nı da etkiliyor. Umarım bu sorun en
kısa sürede çözülür.”
HARÇ
PULU KARARI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
Gündeme
dair de değerlendirmelerde bulunan Mete Vardar, “Yurtdışı çıkış harç pulunun
150 TL’den 1500 TL’ye çıkarılacağı söyleniyor. Bu 'yurtdışına çıkmayın' demek
gibi bir şey. Çünkü 4 kişilik bir ailede
6000 liraya varan bir maliyet oluşturuyor.
Yönetmeliğin değerlendirilmek üzere Ekim ayına ertelendiği yönünde
bilgiler var, bununla ilgili seslenmek istiyoruz: Biz yurtdışından gelen
misafire Türkiye için bütün kolaylıkları sağlarken Türk misafirlerinin
yurtdışında seyahat özgürlüğünü engellemememiz gerekiyor. Bu konunun tekrar
değerlendirildiğinde yürürlülüğe alınmaması temenisindeyiz” dedi.