TEMA Vakfı, Balparmak ve Millî Eğitim Bakanlığı arılar için duyarlılık geliştirmek için biraraya geldi. Ortak geliştirilen ‘Arılar Varsa Yarınlar Var’ projesinde 3 yıl içinde 70 bin kişiye ulaşılacak.
İki toprak sevdalısı, Toprak Dede Hayrettin Karaca ve Yaprak Dede A. Nihat Gökyiğit tarafından 1992 yılında kurulan TEMA Vakfı, doğal varlığı koruma konusunda Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Çevre konusunda duyarlılık yaratma adına özel sektör kuruluşları ile de seçkin işbirlikleri yürütüyor. Ülkemiz genelinde 800 bin gönüllüsü bulunan TEMA Vakfı son işbirliğini bal sektörünün deneyimli kuruluşu Balparmak ile gerçekleştirdi.
70 BİN KİŞİYE ULAŞILACAK
TEMA Vakfı, Balparmak ve Millî Eğitim Bakanlığı ‘Arılar Varsa Yarınlar Var’ projesi ile geniş kamuoyuna hizmet sunmayı planlıyor. Proje ile arıların, ekosistemin çeşitliliğine ve yaşamın sürdürülebilirliğine katkıları konusunda kamuoyunda farkındalık yaratılması hedefleniyor. Bu kapsamda, belirlenen 30 ildeki ilkokullarda eğitim programı uygulanacak. Eğitimlerde, çocuklara dünyadaki bitkilerin yüzde 80'inin polenini doğaya dağıtarak, yaşamın çeşitliliğinde büyük bir görev üstlenen arıların yarınlarımız için önemi anlatılacak. 20 Mayıs Dünya Arı Günü’nde ise İstanbul’da düzenlenecek bisiklet turuyla arıların izinde pedallar çevrilecek.
Ayrıca isteyen herkes proje kapsamında hazırlanan arilarvarsa.org internet sitesini ziyaret ederek arılarla ilgili merak ettikleri bilgilere ulaşabilecek. Üç yıl sürmesi planlanan proje kapsamında toplam 70 bin kişiye ulaşılması hedefleniyor.
‘Arılar Varsa Yarınlar Var’ projesinin duyurusu 14 Mayıs Günü Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen bir toplantıyla yapıldı. TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, Altıparmak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, Balparmak Pazarlama Direktörü Dr. Pınar Nokay ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda projenin detayları anlatıldı.
“ARI POPÜLASYONUNU KORUMAMIZ ŞART”
“Balın, arıların ve arıcıların yarınlarını korumak bizim en büyük sorumluluğumuz” diyen Altıparmak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, arı denildiğinde akla ilk olarak bal gelse de arıların yalnızca bal için değil, çevrenin korunması ve tarımsal sürdürülebilirlik için de çok değerli ve vazgeçilmez olduğunun altını çizdi. Altıparmak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Arılar aslında minicik kanatlarıyla bu dünyayı yarına taşıyan muhteşem varlıklar! Bu muhteşem varlığın yarınımızı koruması için bizim de arıların yarınını korumamız gerekiyor. Biliyoruz ki yarınlar için arılar olmazsa olmaz! Bu yüzden biz, var gücümüzle arının varlığının korunup sürdürülmesi için çaba harcıyoruz. Bunun için sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk projeleri oluşturuyor, hayata geçiriyoruz. Geçen yıl TEMA Vakfı ile birlikte Dünya Arı Günü’nde “Arıyı Unutma” demiştik. Bu yıl ise TEMA Vakfı ile gerçekleştirdiğimiz iş birliğimizi “Arılar Varsa Yarınlar Var” diyerek bambaşka bir boyuta taşıyoruz. Hedefimiz önce çocuklarımızdan başlayarak daha çok kişiye ulaşarak, arıların doğa ve insan için önemi, ekosisteme katkıları konusunda farkındalık yaratmak”
“ARILAR 100 MİLYON YILDIR VARLAR”
Arıların yaşamın devamlılığı için önemine değinen TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç şu bilgileri verdi:
“TEMA Vakfı olarak 27 yıldır yaşanabilir bir dünya için başta toprak olmak üzere tüm doğal varlıkları korumak için çalışıyoruz. Bu kapsamda arıları korumak ve onların yaşamlarını sürdürmelerini sağlamak için bu anlamlı projeyi başlatıyoruz. Doğanın sunduğu büyüleyici biyolojik çeşitliliğin ve sürekliliğin mimarlarından biri olan arılar, 100 milyon yıldır varlığını sürdürüyor. Ömürleri boyunca bir çay kaşığının ucu kadar bal üretmek uğruna 30 bin çiçek gezip, 240 km uçan arılar; kutuplar dışında Dünya’nın her yerinde yüz binlerce polen taşıyarak bitkilerin üremesini ve doğanın sürekliliğini sağlıyor. Gıdalarımızın en az üçte biri, arıların tozlaşma işlemi sayesinde elde ediliyor. Çiçekli bitkilerin ve ağaçların %80’i arıların taşıdığı polenler sayesinde çoğalıyor”.
‘Arılar Varsa Yarınlar Var’ projesinin detaylarını aktaran Deniz Ataç, “Proje ile arıların doğa ve insan için önemi, ekosisteme katkıları ve arıları korumak için neler yapılabileceği konusunda farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz. Proje çocuklara ve yetişkinlere yönelik eğitim, etkinlik ve bilgilendirici bir web sitesinden oluşuyor. Bu çerçevede 2., 3. ve 4. sınıf öğrencilerini iki ders saatini kapsayan eğitimlerle buluşturarak onlara bir arı farkındalık kiti veriyoruz. Yetişkinlere ise 30 ilde farkındalık stantları, 10 ilde Arıların İzinde Bisiklet Turları ve bilgilendirici web sitesi ile ulaşıyoruz. Üç yıl sürmesini planladığımız proje boyunca 50 ilde 46 bin 500’ü çocuk olmak üzere toplamda 70 bin kişiye ulaşmayı hedefliyoruz. Bu değerli projede emeği geçen başta Millî Eğitim Bakanlığı ve Balparmak olmak üzere herkese doğa adına teşekkürlerimizi sunuyorum” diye konuştu.
BALPARMAK YETKİN AR-GE’YE SAHİP
İlgilisi için Balparmak hakkında bilgi sunmak isteriz. Kurulduğu 1980 yılından bu yana bal sektörünün gelişimine öncülük eden ve uzun yıllardır sektörün lideri olan şirket, 300’ün üzerinde çalışanı ve bugün bünyesinde bulundurduğu Balparmak, Balkovan, Apitera ve BallıMix markalarıyla bal lezzetini her gün sofralara taşıyor. Gıda güvenliği konusunda uluslararası standartlara göre çalışan Balparmak, gıda güvenliği sistemi FSSC 22000 ile global gıda standardı BRC (British Retail Consortium) gibi sertifikalara da sahip.
Türkiye’nin bal ve diğer arı ürünleri alanındaki ilk ve tek, gıda alanında 8’inci Ar-Ge Merkezi’ne sahip olan Balparmak; Bal ve Diğer Arı Ürünleri Araştırma ve Kalite Kontrol Laboratuvarı sayesinde, tüketicilerine sunduğu ürünleri 92’den fazla parametre doğrultusunda analiz ediyor.