DÜNYA Gazetesi’nden Mustafa Kemal Çolak’ın haberine göre, Sözen Yayıncılık ve Organizasyon Yönetim Kurulu Başkanı Gökmen Sözen, bugüne kadar 100’e yakın etkinlik düzenledi. 400’ün üzerinde en ünlü şefi Türkiye’ye getirdi. Hepsiyle dost, adeta kardeş ilişkisi kurdu. Yılın yarısını yurt dışında onlarla geçiriyor. Türkiye’nin en büyük etkinliği Gastromasa'yı yurt dışına da taşıyor.

2006’da kurduğu Sözen Yayıncılık ve Organizasyon ile lokal festivallerle başlayan mesai, dünyanın iki büyük gastronomi etkinliğinden biri olan Gastromasa’ya kadar uzanmış. Son etkinliğini, 11 bin kişi izledi. Gelecek yıl, ‘sürdürülebilirlik’ teması üzerine kurguladığı Gastromasa’da 15 bin kişi ağırlamayı hedefliyor. Kitlenin tamamı, yeme-içme, gastronomi ve turizmin en uzman kişileri, kanaat insanları. Dünyanın en ünlü şefleri sunumlar yapıyor, mevcut durum tahlilleri, gelecek öngörülerine ilişkin altın değerinde bilgiler aktarıyor.

15 Bin Ziyaretçi bekleniyor

Bu yıl 19-20 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da yapılacak Gastromasa. 15 bine yakın yetkin insanın izlemesi hedefleniyor. Yine ülkelerinde, tanrısal güçleri olduğuna inanılan şefler sunumlar yapacak. Sürdürülebilir mutfak ve restoran konusu ana tema olacak. Farklı uzmanlık alanlarında sürprizler, bu yılki etkinliği daha çok konuşturacak.

İlk Gastromasa etkinliğini 2015 yılında gerçekleştiren Sözen, şimdi de Gastromasa’nın yurt dışında da düzenlenmesi için harekete geçmiş Gökmen Sözen. Hedefte Londra var. Gastronominin geleneksel kentinden, yeni nesil kentine, Dubai’ye geçiş yapılacak. Londra ve Dubai ile başlayacağı Gastromasa’nın küresel yolculuğunda dünyanın her coğrafyasından onbinlerce insanı ‘yemek masası’ etrafında buluşturmayı planlıyor Gökmen Sözen.

Dünya şeflerin üç favorisi

Aralarında dünyanın en iyi üç restoranından biri kabul edilen Central Restaurante Virglio Martinez ile Pia Leon’dan ile World's 50 Best’te yer alan Mirazur Restoran’ın Arjantinli  şefi Mauro Colagreco’ya kadar dünyaca ünlü şeflerle adeta kardeş ilişkisi kuran Sözen, yılın yarısını yurt dışında onlarla geçiriyor. Dünyanın önde gelen şeflerine Türk lezzetlerini tattıran Sözen bu konuda şunu söylüyor: “Türk lezzetlerini tattırdığım dünyanın yıldız şeflerinin hepsinin en favori üç ürünü şunlar oldu: kokoreç, tavuk göğsü ve baklava. Özellikle tavuk göğsünde tavuk eti ile sütlü tatlının birlikteliğine çok şaşırıyorlar.”

“Konuklarımızı. Gastromasa'dan birkaç gün önce Türkiye'ye getiriyoruz” diyen Sözen açıklamalarını şöyle sürdürüyor. “Örneğin Gaziantep'e uçuruyoruz, Kapadokya'ya. Antalya'ya uçuruyoruz. Kentlerimizin değerlerini görmelerini, oralardaki restoranları, otelleri kullanmalarını istiyoruz. Bu yılki Gastromasa'da İstanbul'dan önce Urla gezeceğiz. Gastromasa misafirlerine, İzmir'in gastronomisi ve müzeleri ile öne çıkan şirin ilçesinde 3 günlük ziyaret sunacağız.

Türk şeflere dünyada restoran açmaları için teşvikler verilmesini öneren Sözen bu konuda şu bilgiyi verdi: “İspanya'nın kültürel varlıkları arasındaki yer alan kurucusu olduğum, 5 kez dünyanın en iyi restoranı seçilen elBulliini ile şöhreti yakalayan Adria'nın yemek laboratuvarında mesai yürütüyorum. Birlikte çalıştığım bu isimler Türkiye'yi tanıdıkça dünyada tanıtımını yapıyor. Ülkemizde de yemek kültürü ve felsefesine hakim şefleri yetiştirmemiz gerekiyor. Yetişen şeflerin yurt dışında restoran açmalarını da özendirmek gerekiyor. Bu yönde teşvik mekanizması getirilmeli. Mevcut çalışmalarıma ek olarak, dünya gastronomi festivaline girecek olan ilk belgesel filmimi çektim. Antepli şefleri, İstanbullu İspanyol şefleri buluşturdum. Böylece ortaya aralarında 'köprü' kurduğum 37 dakikalık bir Köprü belgeseli çıktı.”

DÜNYA’da çıkan haberin tamamını okumak için lütfen linki tıklayınız:

https://www.dunya.com/kose-yazisi/mutfak-sanatlari-diplomati/656595