Besi çiftliğinden, restorana ve gıda ticaretine uzanan geniş alanda hizmet veren Sidar Budak’ın kurduğu Beeves, İstanbul, İzmir ve Riyad’ta bulunan 15 restoranına, Özbekistan’da açacağı 5 yeni restoranla yenilerini ekleyecek.

Gastronomi alanında entegre tesislerin sayısı artıyor. Tüm üretim süreçlerinin tek elde toplanması, doğal ve sağlıklı besinlerin tam kontrollü şekilde hizmete sokulmasına, servis edilmesine olanak yaratıyor. Besi çiftliğinden, nihai tüketiciye uzanan geniş alanda hizmet üreten girişimci Sidar Budak da, gastronomi alanının fark yaratan yatırımcılarından oldu. Memleketi Kars ve Gebze’de çiftlikleri bulunan Sidar Budak, İstanbul’da 8, İzmir’de 2, Suudi Arabistan’da da 5 Beeves restoranını işletiyor. İhtiyacı olan kırmızı etin tamamını yerli üretimle kendisi üreten Sidar Budak, Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te de 5 restoran açmaya hazırlanıyor. Şirketin cirosu 60 milyon TL’yi buluyor.

Beeves markasıyla kırmızı et ürünleri dışında gıdanın farklı alanlarında da hizmet üreten Sidar Budak, doğal ve katkısız ürünlerinin satışını gerçekleştirdiği etineniyisi.com sitesini de eşi beslenme uzmanı Derya Budak ile birlikte yönetiyor. 40 yıldan bu yana Kars’ta hayvancılık ile uğraşan bir ailenin ferdi olduğunu dil getiren Sidar Budak, “En kuvvetli yanımız ise üretici gücümüz. Eğitimimi makine mühendisi olarak tamamlamanın bana vermiş olduğu en önemli özellik üretici olmak. Evet, ben restoran sahibi şef olmakla birlikte aynı zamanda bir işletmeci ve hayvancılık yapan çiftçiyim” diyor.

Makine mühendisi, yatırımcı ve mutfak şefi Sidak Budak, yatırımlarıyla ilgili şu bilgileri verdi:

“Yapmış olduğumuz yatırım ve çalışmalar her ne kadar birbirinden ayrı gibi durmuş olsa da bu noktada yapmış olduğumuz çalışmaları ayrılmaz bir bütün halinde ele almak gerekmektedir. Tüm çalışmalar birbirinin girizgâhı niteliğindedir. Yaptığımız işleri birbirinin devamlılığı olacak şekilde konumlandırdığımızı belirtmek isterim.  İşimize yaklaşık olarak 5- 10 milyon TL’lik bir yatırımla girdiğimiz söyleyebilirim. Bugün ise yapmış olduğumuz çalışmalar temelini atmış olduğumuz iş biçimimizle, bugün devinimi yüksek ve dinamik yapımızla sağlam temellerini güçlendirerekten büyümeye devam eden hızlı ve aktif doğasıyla daimiyetini sürdürmektedir. Yapmış olduğum girişimlerde beni diğer markalardan farklı kılan en önemli unsurun doğal sağlıklı ve bir o karda lezzetli ürünlerimizin yüzde 90’nını kendimin üretiyor olmasından kaynaklanmaktadır”.

Yeni yatırımlar yolda

Sidar Budak, 2021 yılına ait ve 5 yıl içerisindeki hedeflerine ilişkin şu bilgileri verdi:

 - 2021 için en büyük planın çiftliklerimdeki hayvancılık ve tarım faaliyetlerini üç katına çıkarmak üzerine kurulu. Amacımız insanlara sağlıklı ve kaliteli beslenme alışkanlığı kazandırmakla birlikte, tarım ve hayvancılığın ülkemiz için ve geleceğimiz için nedenli kıymetli olduğunu gelecek nesillere aktarmaktır. 

 - Hayvancılık tarafımızda ise bugün Gebze’de yer alan 500 adet büyükbaş hayvan kapasitemizi 1000 başa, Kars’ta yer alan ve şu an için 1000 adet olan büyükbaş hayvan sayımızı 2000 başa çıkarmak gelecek yıllardaki hedeflerim arasında yer almaktadır. 

 - Bunun yanı sıra ise doğru tarım tarafında üretmiş olduğumuz ilaçsız ve sağlıklı besinleri daha fazla kişiye ulaştırarak, her eve sağlıklı, uygun fiyatlı, kaliteli ürünlerin girebiliyor olmasının mümkün olduğunu insanlara göstermek ve tüm bu süreci onlarla paylaşmak yönündedir. 

 - Yine gelişen ve değişen çağ ile birlikte e ticaret kanalımız olan etin en iyisi yatırımlarımızı ise katlayarak artırmak ve değişen tüketici alışkanlıkları neticesinde bu alandaki operasyonel ağımızı maksimum seviyeye ulaştırmak gelecek yıllardaki planlarımız arasında yer almaktadır.


 “DOĞRU HAYVANCILIK İÇİN

DOĞRU TARIM YAPMALIYIZ”

Türkiye her ne kadar etçi bir toplum olarak gözükse de  bugün yapılan araştırmalarda elde edilen verilerden de görüldüğü üzere kişi başı et tüketim ortalamaları Avrupa’nın yarısı, güney Amerika’nın ise 4’te biri seviyesindedir. Dünyanın en pahalı eti ülkemizde satılmakta. Özellikle bizim kurtarıcımız olan mera hayvancılığı bitme noktasına gelmiş durumda. Hâlbuki sahip olduğumuz topraklarda dünyanın en iyi hayvanlarını dahi üretebilecek kapasite bulunmaktadır. Doğru hayvancılık yapabilmemiz için öncelikli olarak doğru tarım yapmamız gerekmektedir. Çünkü hayvancılıktaki en büyük maliyet yem maliyetidir. Bugün birçok yetiştirici yem maliyetlerinin altında ezilmekte ve satmış olduğu hayvanın yerine yeni hayvan almamaktadır. Biz öncelikle bu konuda üreticilerimize destek olmalı ve onları üretime devam etmeliyiz. Destekleyici unsurları artırmalı ve motive etmeliyiz. Bir diğer sorun ve en önemli sorun ise çiftçilerimizin doru hayvan ırkı ve onların yetiştirilmesi durumuyla ilgili yeterli bilgiye sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Bu kapsamda önceliğimiz çiftçilerimizin konu özelinde eğitim ve gelişmeleri yönünde olmalıdır. Eğitim bu işin en önemli aşaması. Ne kadar doğru eğitim alırsak o denli başarılı olabiliriz. Ülke olarak oldukça büyük bir potansiyele sahibiz ve bana kalırsa bu alandaki potansiyelimizi iyi değerlendirebiliyor olabilirsek, tüm Ortadoğu ve dünyaya et satan, halkına ucuz et yedirebilen, tarım ve hayvancılıkta kendi kendine yetebilen bir ülke haline geliriz. Hele ki yaşanan pandemi süreci ve belki de ilerleyen yıllarda çok daha farklı sorunlarla karşılaşabilecek olma riskinden dolayı da üretime, tarıma ve hayvancılığa çok büyük önem vermeliyiz.